Osman RODOP, Haluk KAPLAN, Ahmet KIRAL, İbrahim AKMAZ, Mesih KUŞKUCU, Ömer ARPACIOĞLU

GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Servisi, İstanbul

Keywords: İntertrokanterik Kalça Kırıkları, Leinbach Protez, Primer Hemiartroplasti.

Abstract

Amaç: Anstabil parçalı intertrokanterik kırığı olan osteoporotik yaşlı hastalarda primer Leinbach parsiyel protez uygulamalarının sonuçlarını değerlendirmek. Hastalar ve
Yöntem: Kliniğimize 1986-1999 yılları arasında müracaat eden anstabil osteoporozu olan, parçalı intertrokanterik kırıklı 130 hasta Leinbach tipi baş ve boyun replasman protezi ile primer olarak tedavi edildi. Ameliyat sonrası en az 5 yıl takip ettiğimiz 46 hastamızı Merle d’Aubigné değerlendirme kriterlerine göre değerlendirdik. 5 yıllık takibi tamamlanan hastalarımızın 30’u kadın (%65.21), 16’sı erkek (%34.78) idi. Bu gruptaki hastalarımızın en genci 67, en yaşlısı ise 97 yaşında olup, ortalama yaş 82.6 idi.
Bulgular: 8 hastada çok iyi sonuç, 8 hastada iyi sonuç, 12 hastada orta sonuç ve 18 hastada kötü sonuç elde ettik. Erken komplikasyonlar olarak 2 hastada posterior çıkık, 2 hastada hematom, 5 yüzeyel enfeksiyon vardı. Geç komplikasyon olarak 2 hastada derin enfeksiyon, 7 hastada sap gevşemesi, 7 hastada asetabuler erozyon, 5 hastada sap gevşemesi ve asetabuler erozyon, 2 hastada trokanter majorde kaynamama, 3 hastada da tel serklaj bölgesinde ağrı vardı. Derin enfeksiyonu olan 2 hasta ve protrüzyo asetabulisi olan bir hastaya revizyonal total kalça artroplastisi uygulandı.
Tartışma: Ameliyatın çok kısa sürmesi ve basit olması, skopi gibi cihazlara gerek duyulmaması, postoperatif dönemde erken harekete ve yük vermeye izin vererek immobilizasyona bağlı regional ve sistemik komplikasyonları önlemesi ve mortaliteyi azaltması, hastanede yatma süresini azaltarak ekonomik kazanç sağlaması gibi avantajları, bu yöntemi sistemik hastalıkları nedeniyle kısa yaşam süresi beklentisi olan ve çabuk mobilizasyonu gereken yaşlı hastaların parçalı anstabil intertrokanterik kalça kırıklarının tedavisinde alternatif bir tedavi olduğunu ortaya koymaktadır.